1996 ORJİNAL SALİH ZEKİ İMZALI TUAL ÜZERİNE YAGLI BOYA CALIŞMASI IRMAK KENARINDA CAMAŞIR YIKAYAN ASAN KONULU CALISMASI KENDİ CERCEVESİNDE
RESSAM SALİH ZEKİ İSTANBUL'DA DOĞDU. PEK ÇOK OKULA GİRDİ ÇIKTI. DAHA SONRA ASKERE GİTTİ VE 1954 YILINDA ASKERLİĞİNİ BİTİRİP İSTANBUL'A DÖNDÜ. TİCARİ YAŞAMA ATILDI. AJANSÇILIK, GAZETECİLİK, FOTOĞRAFÇILIK GİBİ ÇEŞİTLİ İŞLER YAPTI.
1960 YILINDAN BAŞLAYARAK YOĞUN BİR BİÇİMDE RESİM SANATIYLA İLGİLENMEYE BAŞLADI VE ŞEREF AKDİK'TEN RESİM DERSLERİ ALDI. AYNI YIL FİKRET ADİL'İN YAZDIĞI GAZETE KÖŞESİNDE DE HABER VERDİĞİ GİBİ KADIKÖY'DE GENÇLİK KÜTÜPHANESİ'NDE ŞEREF AKDİK, CELAL UZMEN, FERİDUN ERTAŞ, NECDET KALAY, TÜRKHAN BAŞPINAR İLE BİRLİKTE ÇALIŞMALARINI SERGİLEME OLANAĞI BULDU. 1978 YILINDAN BAŞLAYARAK BİR SÜRE RESİM ÇALIŞMALARINDAN KOPTU VE 1983'TE YENİDEN BİR DÖNÜŞ YAPTI.
ABDÜLKADİR GÜNYAZ'IN VURGULADIĞI GİBİ SALİH ZEKİ BİR İSTANBUL SEVDALISIDIR. ÇOĞUMUZUN FARKINA BİLE VARAMADIĞI GÖRÜNÜMLERİ TUVALİNDE YANSITARAK ŞAŞIRTIR İZLEYENLERİ. YILLAR ÖNCE İSLİMYELİ'NİN DE YAZDIĞI GİBİ SALİH ZEKİ LEKECİ BİR TEKNİKLE DAHA ÇOK FIRÇA YERİNE SPATÜL İLE ÇALIŞMAKTADIR. AYRINTIYA İNMEYİ PEK SEVMEZ Kİ BU NEDENLE AYRINTILAR TUVALLERİNDE BİRER BOŞLUK HALİNDE BELİRMEKTEDİR. GÜNYAZ DA SALİH ZEKİ'NİN BİTMEMİŞLİK DUYGUSU VEREN BU TUTUMUNA DİKKAT ÇEKMEKTEDİR. SUNA GÖNEN İSE KATALOGDAKİ YAZISINDA SALİH ZEKİ'NİN YAPISI YÖNÜNDEN ELE AVUCA SIĞMAYAN, PEK DİSİPLİNE GELMEYEN, DAHA DOĞRUSU ANCAK KENDİ KOYDUĞU KURALLARA UYAN BİR KİŞİLİĞE SAHİP OLDUĞUNU BELİRTMEKTEDİR. AYLA ERSOY İSE "RESSAM SALİH ZEKİ NESNELER DÜNYASINA BAKTIĞI ZAMAN ORADA GERÇEK VAROLAN DÜNYAYI ÖZNEL BİR NATÜRALİST YAKLAŞIMLA KAVRIYOR. GÖRDÜKLERİ NESNELERİN BELLİ BİR GERÇEĞİ, BİR REALİTESİ DEĞİL, VAROLANLARIN GÖRÜNÜŞLERİ İLE İLGİLİ IMPRESSİONLARI" ŞEKLİNDE AÇIKLAMASIYLA TANIMLAMAKTADIR. SALİH ZEKİ'Yİ 2000 YILINDA KAYBETTİK.
Ürün Kodu : 26460
Stock: 1
Ressam Salih ZEKİ İstanbul'da doğdu. Pek çok okula girdi çıktı. Daha sonra askere gitti ve 1954 yılında askerliğini bitirip İstanbul'a döndü. Ticari yaşama atıldı. Ajansçılık, gazetecilik, fotoğrafçılık gibi çeşitli işler yaptı.
1960 yılından başlayarak yoğun bir biçimde resim sanatıyla ilgilenmeye başladı ve Şeref Akdik'ten resim dersleri aldı. Aynı yıl Fikret Adil'in yazdığı gazete köşesinde de haber verdiği gibi Kadıköy'de Gençlik Kütüphanesi'nde Şeref Akdik, Celal Uzmen, Feridun Ertaş, Necdet Kalay, Türkhan Başpınar ile birlikte çalışmalarını sergileme olanağı buldu. 1978 yılından başlayarak bir süre resim çalışmalarından koptu ve 1983'te yeniden bir dönüş yaptı.
Abdülkadir Günyaz'ın vurguladığı gibi Salih Zeki bir İstanbul sevdalısıdır. Çoğumuzun farkına bile varamadığı görünümleri tuvalinde yansıtarak şaşırtır izleyenleri. Yıllar önce İslimyeli'nin de yazdığı gibi Salih Zeki lekeci bir teknikle daha çok fırça yerine spatül ile çalışmaktadır. Ayrıntıya inmeyi pek sevmez ki bu nedenle ayrıntılar tuvallerinde birer boşluk halinde belirmektedir. Günyaz da Salih Zeki'nin bitmemişlik duygusu veren bu tutumuna dikkat çekmektedir. Suna Gönen ise katalogdaki yazısında Salih Zeki'nin yapısı yönünden ele avuca sığmayan, pek disiğpline gelmeye, daha doğrusu ancak kendi koyduğu kurallara uyan bir kişiliğe sahip olduğunu belirtmektedir. Ayla Ersoy ise "Ressam Salih Zeki nesneler dünyasına baktığı zaman orada gerçek varolan dünyayı öznel bir natüralist yaklaşımla kavrıyor. Gördükleri nesnelerin belli bir gerçeği, bir realitesi değil, varolanların görünüşleri ile ilgili impressionları" şeklinde açıklamasıyla tanımlamaktadır. Salih Zeki'yi 2000 yılında kaybettik.
Loading....